TÜİK verilerine göre, Türkiye’de kitap okumaya ayrılan zaman günde sadece 1 dakika.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre, (ülke genelinde ve ülke ortalamasında) günde 6 saat televizyon izleyen, 3 saat internete giren Türk insanı, kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor. Kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alıyor.

Genzimde Bir Har

Bir makale hazırlığında olduğumdan dolayı, TÜİK verilerini inceledim. Daha sonra bu verilerin medyada yankısına baktım. Korkunç bir şekilde bu veriler yayınlanıyor ancak asıl korkunç kısmı tıklanma oranı 🙂

Kitap okumayan kesim haber de okumuyor ya da “ihtiyaç listesine” göre haberini seçiyor. 235. sıradaki ihtiyacı kitap olan bir insandan hayır beklemeyiniz. Yaşça büyük amcalarımızı dedelerimizi geçtim, günde 3 saat boyunca internette fink fink dolaşan genç “beyin”ler, kitapları sadece açıp kapatıyor demek ki.

Ve bundan rahatsız bile olmuyoruz, yine klavye başında çok satan kitaplara çamur atıyoruz, kitap okuyan lise çağlarındaki çocukları yargılıyoruz. Gazete abonesi olan yaşlı amcaları yadırgıyoruz. Kitapçılara hiç uğramayıp televizyon dizilerindeki çiftlere fan sayfaları açanlar var yahu.

İyi misiniz?

İyi misin gerçekten?

Yani aklın gerçekten başında mı? Gerçekte bile var olmayan bir aşk için hayatının bir kısmını ayırıyorsun, zaman öldürüyorsun. Ancak kitap okumaya vaktin yok değil mi?

Ah cici çocuklar.

Ders çalışıyoruz, zamanımız yok, okul kitapları yetiyor ! gibi beyanlarda bulunanlar da yok değil.

Ders çalışma sürenin 24 saat içerisindeki dilimi devede kulak bile değil bunu herkes biliyor kendini kandırma, vize-final dönemleri dışında ders çalışmıyorsunuz (bazı bölümler hariç!). Okul kitapları yetiyor da neyine yetiyor Allah aşkına.

Ekonomi kitabından edinebileceğin bir farkındalık ile Kafka, Bacon, Sabahattin Ali, Montaigne, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Şair Nefi, Baki, Fuzuli, Mevlana, Yunus Emre, Platon, Sokrates, Brecht ve adını sayamadığım onlarca ismin  kitaplarından edinebileceğin farkındalıkla bir mi tutuyorsun?

Türkiye dünyada kitap okumada 86. sırada yani Afrika ülkeleriyle aynı statüde.

Oysa gelişmiş!!!! ülkeyiz değil mi?

Amerika bizden korkuyor.

Dünyayı titretiyoruz falan.

Geçelim bu sahneleri lütfen.

Azıcık kitap kapağı açınız derim ben, gözlerinizin açılmasına da sebebiyet verdiği için iyi gelecektir.

Gerçekleri görmek acıtabilir ama ufku açtığından geleceğinize katkı yaparsınız belki ne diyelim.

**

Şimdi de gözlerimizi çocuğum kitap okumuyor diyen cici ebeveynlere çeviriyoruz.

‘Çocuğum kitap okumuyor’dan önce düşüneceğimiz şeyler var, ben neden kitap okumuyorum? diyebildiğiniz zaman çocuğunuza kitap okuma alışkanlığını nasıl aşılamanız gerektiğini bulacaksınız.

Bingoooo !

Hayatı daha verimli yaşayın ki çocuklarınız da verimli yaşasınlar.

Kitapçıya gidin. Sahaflara uğrayın. Kitap koklayın. Kitapları karıştırın.

Çocuğunuzu dizinizin dibine alın ve siz kitap okuyun daha sonra o da kitap okumak isteyecektir.

Onun örnek aldığı kişiler sizsiniz. İyi örnek olun. Siz telefondan kafanızı kaldırmazsanız çocuğunuz da kafasını tabletten bilgisayardan kaldırmaz.

Sonra efenim çocuğum internet bağımlısı diyorsunuz. Kapı kapı psikologlar dolaşıyorsunuz. Siz bağımlı değil misiniz?

İğneyi kendinize çuvaldızı da çocuğunuza batırın artık. 🙂

Farkındalık seviyesi yüksek, başarılı ve ufku açık çocuklar yetiştirmek için, önce sizler ufkunuzu açın.

Sizler farkında olun.

**

Yazdıklarım suya da dokunur sabuna da, siz de dokunun artık bir şeylere, elinizi taşın altına koyun artık.

İlk taşınız kitap olsun, bir kitap okuyun. 🙂

Ama telefondan indirdiğiniz pdf’lerle değil. :)))

İyi okumalar.

Derin | Acı Zamanlar