Genzimde Bir Har

Şimdi ne varsa yüreğimi ezen, hepsini birer birer yakıyorum.
İçime yakılan ateşe atıyorum ne varsa.
İyi niyetlerim, duygularım ve ne varsa içimde.
Sahi ne vardı içimde?
Ömrüme kattığım ne vardı şu koca dünyada senden başka..
Baktığım neresi varsa “uzak”.
Gittiğim yerler “tuzak”.
Saptığım tüm sokaklar “vuslat”…
Sılamı arıyorum kaybolmuş yüzlerde.
Yaktığım ateşe körük diye atıyorum güvensizliklerimi.
Zamanın tozunu üflüyorum yitmişlerimden.
Tanıdığım kim varsa artık yok.
Ama unutmak böyle bir şey değil.
Biliyorum.
Yoklukları bile içimde tutmuşum ben.
O kadar yoksun ki, en büyük yokluğumsun.
Çiçekleri saksılarında çürümüş biri için, “umut” çok lüks..
Ölüm, günahları temizler mi?
Ya da günah temizlenebilir miydi?
Tüm günahlarımı da öldürdüm saksılarda.
Tövbelerimi gömdüm saksıların topraklarına.
Yine fazla karışık içim.
Saksıları birer birer attım.
Çürüyen çiçeklerime de ağladım.
Koştum sonra, kendimi aramak için koştum..
Bulsam, kendime sarılacaktım.
Bulamadım.
Genzimde bir har, yakıyor..
Hissediyorum, fazla uzaklaşmış olamam içimden.
Derin // Hiç Çekiş
…
Aslında benim yaptığım, kelime israfı.
Ama ruhumun yükünü yazarak atıyorum.
Kursağım aslında tonlarca kelime dolu.
Dudaklarıma dökülemeyen cümlelerimde boğulmayı seviyorum.
İçim, söyleyemediklerimin mezarı.
Konuştukça, söyleyemediklerim,
Yazdıkça, yazamadıklarım artıyor..
Yaz sıcağında hissettiğim Aralık havasına ne demeli..
Bu kadar ateşin içinde, ellerimin fırtınası nedir?
Gidemediği yerlerde mi bıraktı ayaklarım sıcaklarını.
Dokunamadığım yerlerde mi bıraktım ellerimin canını?
Ölünce soğuk olur ya beden?
Ellerim ve ayaklarım hep soğuk..
Neredesin can’ım?
Sıcaklığım..
Derin / Soğuk

Çok güzeldi çok çok güzeldi ne diyeyim ki ?
Yutkundum sadece ..
Yüreğine sağlık