Karanfil
- Bugün kitaplığı düzenlerken bir defterin arasından bir karanfil düştü.
Anlamsızca baktım karanfile.
4 yıl önce..
Babamın ölümünde onun baktığı karanfilden koparmıştım kimse görmeden.
Bu defterin arasına koymuşum.
Unutmuşum tabi.
Görünce hatırladım.
Babamı..
Çiçek bakacak kadar merhametli bi adam değildi.
En azından bana karşı.
Ah.
Babamdan tek kalan şu karanfil işte.
Başka hiçbir şey yok.
Bir güzel anı bile yok.
Bana bıraktığı bi karanfil bir de acı.
Karanfili de o bırakmadı da neyse.
Babamın elleri değmiştir diye kopardım.
Bir çocuk babası tarafından sevilmeyince onun dokunduğu her eşyayı sahiplenmek istiyor.
Ne zor.
Sevmek.
İnsan evladını bile sevemezse kimi sever?
öyle bir yazı yazmak isterdim ki.
Okuyanlar anlasın her yaramı, akıttığım her damla kanı.
Yazımı içlerine işlemek isterdim.
Yapamam.
Yapamadım da yıllarca.
Kim anlatabilmiş ki acısını en derinine kadar ben anlatayım.
Sevilmedim işte.
Bunun neresinden tutulur.
Bu karanfil gibi koparıldım, kurudum.
Babam bu karanfil kadar bakamadı bana bunu hangi kelime hangi cünle anlatır.
Siz anlatın biliyorsanız. - “Benim kadar sevmediler”
- Paradise/hicliginkızı
Yazarımızın diğer yazısı Sabır ‘ı okumak isterseniz
Merhaba sözcüklerim,Yıllar önce okuduğum kitabı aralar gibiyim.Sanırım sarılmaya geldim kendime. Her zaman boş verdiğim, ertelediğim, unuttuğum,unutmak istediğim, ağlatmaktan korktuğum,susturduğum, hırpaladığım,kendime sarılmaya geldim.. Bu biraz acı biliyor musunuz?Sarılacak kimsesi olmayan kendimi..
Anladım.. Anlattınız.. Hiçliğinizdeki hislerinize sağlık…
Teşekkür ederim okuyan gözlerinize sağlık 🙂