Gözlerime “tuz” kaçtı.. Bugün söylediğim bir yalandı. Yalan söylemeyi bile becerememişim. Ama haklı demişim, tuz gözü çok yakar… Yarayı da… Ben yarama tuz bastıkça, yalanlarımda tuzlu olmuş, gözyaşlarım gibi. Gözlerimde..
Hep merak ettim ben bir şeyleri. Gerekli gereksiz demeden merak ettim. Gökyüzünü merak ettim, bulutları merak ettim. Çocukken genç olmayı, gençken yaşlanmayı merak ettim. Ben hep geleceği merak ettim. Anı..
Saat 00:42 Yarımı geçmiş geceler. Dudaklarım yine adını heceler. Kafiye de pek sevmem aslında. Neyse boş verin en iyisi adını.. Adı lazım değil baş harfi “vazgeçişim”. Adım adım, milim milim..
Gökyüzü nasıl kokar? Bulutlara dokunduğumuzda elimizin izi çıkar mı? Pamuk gibi ya da kar gibi avuçlayabilir miyiz bulutları? Yağmur yağarken bulurlar ıslanır mı? Nemlenir mi gökyüzü hiç? Islanınca renkler daha..